T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ‘Türkiye Tarım Zirvesi’ne katıldı!

T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıdayla ilgili hangi türde olursa olsun halkımızın eş zamanlı görebileceği bir sistemi uygulamaya koyacaklarını, online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistem geliştirdiklerini söyledi.

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen Türkiye Tarım Zirvesi, Bakan İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında konuşan Bakan Yumaklı, çiftçiye verilen kredi ve desteklere ilişkin önemli açıklamalar yaparken, sektöre yapılacak yatırımlar, yeni teknolojiler ve sürdürülebilir tarımın geliştirilmesine yönelik bilgiler paylaştı. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör’ün yönettiği özel oturumda konuşan Bakan Yumaklı, Türk tarımını bugün olduğu gibi, bundan sonra da dünyada önemli yere sahip bir konumda devam ettireceklerini söyledi. Brüksel’de ikinci yüksek düzeyli diyalog toplantısını yaptıklarını hatırlatan Yumaklı, “Bu toplantıda gıda güvenliğinden coğrafi işaretlere kadar altı çok önemli başlık konuştuk. Biz de tarımın en büyük problemlerinden biri kırsal kesimin boşalmasıdır. Bu problemin aynısının onlarda da olduğunu gördük. Nasıl biz de kırsalda olanlara kız verilmiyorsa, Avrupa’da da böyle bir durum olduğunu gördük. Dolayısıyla tarımda yaşadığımız sorunlar global boyutta… Bu nedenle bundan sonraki yüksek düzeyli diyalog toplantısının çok uzun aralar verilmeden yapılması konusunda mutabık kaldık. Bir sonraki toplantımızın da 2024 yılının ilk yarısında Türkiye’de yapılacağını şimdiden duyurmak isterim” dedi.

 

Fahiş fiyatta tüm sektörlerin üzerine gideceğiz

Tarım ve gıdada fahiş fiyatlarda pandemiyle başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden bir süreç olduğuna dikkat çeken Bakan Yumaklı, şunları söyledi: “Bu sürecin getirdiği, ülkemiz için ekstra bir durum da deprem oldu. 6 Şubat’ta belki de birçok ülkenin altından kalkamayacağı bir yükü bu ülke omuzladı. Çok büyük acılar çekildi, ama hali hazırda bu problemin çözülmesiyle, insanların normal hayatına devam etmesiyle alakalı çok yoğun çaba var. Deprem davranış biçimlerimizi de değiştirdi. Depremin birinci günüyle üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 liralık artış oldu. Farklı şeylere de yansımaya başladı bu. Elbette sebeplerini bildiklerimiz var, ama genel olarak fiyatlama davranışıyla alakalı arzu edilmeyen fahiş fiyat diye tanımlanan hususlarla çok sık karşılaşmaya başladık. Tohumdan çatala kadar olan süreç birçok kurumu ilgilendirir. Türkiye’nin zeytinyağında ihtiyacı 160-180 bin ton arası. Bu yıl zeytinyağı hasadından elde edilecek olan zeytinyağı rakamı 180 bin ton. Bizim ihtiyacımızı yüzde 100 karşılayacak. Geçtiğimiz yıldan da stoklarımız var, e niye fiyat artıyor? Sıfır nokta 3 asit oranına sahip ürünün fiyatı açıklandı. Birdenbire sanki bu ortalama ürünün taban fiyatıymış gibi algılanıp fiyatlar yukarı çıktı. Biz açıkladık. Arzla alakalı sıkıntımız yok. Zeytin Konseyi açıkladı, elimizde fazlası var diye. Sonra o kurum dedi ki yanlış anlaşıldık. Ama geçmiş olsun fiyatlar yükseldi. Ticaret Bakanlığı’yla birlikte tespit ettiğimiz tüm sektörlerin üzerine gideceğiz. Biz üreticimizi aynı zamanda sürdürülebilir üretimi devam ettirmesi için korurken, tüketicimizi de kollamak zorundayız. Bu bir bütün. Hatta sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, fahiş fiyatlara zerre kadar müsemma göstermeden mücadeleye devam edeceğiz.”

Ürün takip sisteminde hem Ticaret Bakanlığı’nın hem de kendilerinin takip sistemleri olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, “Biz stokları takip ederken, aynı zamanda bu ürünlerin fiyat hareketlerini de takip ediyoruz. Hangi ürünü, hangi desende, hangi miktarda üreteceğinizi planlayabilirseniz hem iç tüketiminizi hem ihracatınızı buna göre belirleyebilirseniz, olağanüstü fiyat hareketi yaşamanızı gerektirecek bir şey kalmaz. Tüm unsurları 360 derece tamamlayarak artık bu ülkede et fiyatlarının birdenbire anormal bir şekilde yukarı aşağı gitmesinin önüne geçmiş olacağız. Hem elimizdeki hayvan varlığından hem üretim kapasitelerinden hareketle hayvansal üretimde de planlamayı gündeme getirip gerçekleşmesini sağlayacağız” açıklamasını yaptı.

 

Bu yıl 1,2 milyon denetim yapıldı

“Toplumumuzun güvenilir gıdayla alakalı bugün gelmiş olduğu nokta ve hassasiyet bence umut verici” ifadelerini kullanan Bakan Yumaklı, şu bilgileri paylaştı: “Kabul etmemek gerekir, sorgulamak gerekir, son derece de haklı ve doğru bir talep. Sektörlerin denetimlerini yapıyoruz. Ama bunun dışında da rutin denetimler var, bununla ilgili bir birimimiz var. 2023 yılında 1,2 milyon denetim yapıldı. Bunun dışında biz geçtiğimiz ağustos ayından itibaren sektörel denetim uygulaması başlattık. 7.500 arkadaşımız sahada buraları denetlemeye devam ediyor. Halkın sağlığını tehlikeye düşürücü bir üretimin ya da satışın olduğu yerleri kapatıyoruz. Hiçbir esnekliğimiz yok. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bundan önceki dönemlerde kanunun ‘bunlar teşhir edilebilir’ yönetmeliğiyle birlikte zaman zaman listeler yayınlanmış, ama bunların arasında belli dönemler olduğu için tartışma konusu olmuş. Bununla ilgili yeni bir çalışmamız tamamlanmak üzere. Bundan sonraki dönemde gıdayla alakalı hangi türde olursa olsun halkımızın eş zamanlı görebileceği bir sistemi uygulamaya koyacağız. Online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistemi getiriyoruz.”

 

Tarımsal destekler 91,5 milyara çıkıyor

Bu yılın sonu itibarıyla tarımsal üretim desteklerinin 64 milyar lira olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Önümüzdeki sene 91,5 milyar lira. Yeni döneme tarımsal üretim planlamasının argümanı olarak destekleri koymuş olduk. Bundan sonra tarımsal üretim planlamasına yönlendirici destekleri göreceğiz. Yeni destekler için şu anda etki analizleri tamamlanmak üzere. Hem tarımsal üretim planlamasını hem onun yan argümanlarını sektörün kendisiyle konuşarak devam ettiriyoruz” dedi.

Hesaplamalarına göre 776 bin hektarlık ekilmeyen arazi olduğuna işaret eden Yumaklı, “Bu arazilerin bir an önce ekimiyle alakalı hususun başlaması için birkaç yıldır devam eden bir proje var. Bunu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu projede kullanılacak tohumların yüzde 75’ini veriyoruz. Ayrıca özellikle çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayan çiftçilerin de o tür arazileri kullanmasıyla ilgili gerekçeleri kalmamış olacak. Kayıtlı olmayan 3 milyon hektar alan öngörüyoruz. Hepsiyle beraber tarımsal gücümüz artacak” dedi.

 

Tedbir almazsak su krizi kapıda

Tarım Bakanı Yumaklı, su seferberliğine ilişkin de şunları söyledi:

“Biz Akdenizliyiz. Uluslararası bir ölçüm metodolojisi var. Yıllık kişi başı 1.700 metreküp ve bunun üzerini elde eden ülkeler su açısından zengin bir ülke olarak kabul ediliyor. 1.000 - 1.700 arasındakiler su stresi altında olan ülkeler. Türkiye şu anda 1.313 metreküpte… Su stresinde aşağıya doğru problem oluşacak noktaya doğru yakınız. Bin metreküpün altındakiler ise su açısından fakir ülkeler. Suyu tarımda kullanıyorsunuz, sanayide, bireysel kullanımınız var. Tüm bunlarda suyunuzu doğru yönetmeniz gerekir. Doğru zamanda doğru şekilde depolamanız gerekir ve kullanım esnasında onu zayi etmeyecek metotları kullanmanız gerekir. Bizim su seferberliği konusu 31 Ocak 2023’te başladı. Ancak 6 gün sonra deprem oldu ve bu çalışmalara ara vermek durumunda kaldık. Geçtiğimiz haftalarda tekrar başladık. Türkiye olarak hiçbir tedbir almazsak 2030 yılında 1.000 metreküpün altına düşme riskiyle karşı karşıyayız. Bir yönüyle tarımsal üretim planlamasını söylerken, üretim planlamasının tam göbeğine suyu koyduk. Çünkü su ihtiyacı olan bir ürünü suyla probleminiz olan bir yerde üretemezsiniz. Temiz su kullanımıyla alakalı belediyelerin kayıp kaçak oranı var. Onu düşürmekle ilgili planımız var. Kuraklık riskine ilişkin de iki türlü kuraklık var. Tarımsal kuraklık kısmı için böyle bir tehlike yok. Ama geçtiğimiz yıl örneğin Trakya’da çok ciddi bir kuraklık oldu, yüzde 40’a varan rekolte düşüşleri oldu. Özellikle ayçiçeğinde. İyi eğitimli genç kardeşlerimin tarıma olan ilgisini gördükçe umudum artıyor. Ancak sadece niş ürünler için talip olmak değil, konvansiyonel ürünler için de bu gençlerimizin tarımsal üretime talip olması gerekir.”

 

Yanan alanları ağaçlandırdık

Yanan ormanların yerine yapılan ağaçlandırmalara ve orman yangınlarına yönelik tedbirlere ilişkin de Bakan Yumaklı, “24 uçağımız, 100 helikopterimiz, 776 akıllı kulemiz, 4.500’e yakın kara aracımız var. 25 bin eğitimli kardeşimiz, 118 bin de gönüllü var. 10 adet de İHA’mız var. Bunu Avrupa’da kullanan ilk, dünyada kullanan ikinci ülkeyiz. Tüm bu orduyla yapmanız gereken onları doğru yönlendirmek” dedi. İHA’ların son derece önemli etkileri olduğunun altını çizen Yumaklı, “Bunların hepsini yangına müdahale için kullanıyoruz. Yangın öncesi için elimizde ekipman var, gücümüz var. Müdahalede hedef 10 dakika. Bu yıl 11 dakikada kaldık, seneye 10 dakikaya ineceğiz” ifadelerini kullandı. 2021 yılında yanan alanların tamamının 2022 sonuna kadar tamamen ağaçlandırıldığını anlatan Yumaklı, şöyle devam etti:

“2022’de yananlar, bu yıl sonuna kadar ağaçlandırılacak. Asıl başarı yangının çıkmamasını sağlamak. Bundan sonra tüm odak noktamız da bu olacak. Dileğim yangınların çıkmaması, ama çıksa da müdahale etme gücüne sahibiz. 11 Kasım’ı 2019’dan bu yana Ağaçlandırma Günü olarak kutluyoruz. Bu yıl 11 Kasım’da 5 milyon 2023 ağaç diktik. Diktiğimiz her ağacın dünyaya bıraktığımız en büyük miraslardan biri olduğunu unutmamalıyız.”

Bakan Yumaklı’nın konuşmasının ardından Okan Müderrisoğlu, toplantıya katılan herkes için üçer fidan dikildiği bilgisini paylaştı.

Güçlü sponsor desteği

3. Türkiye Tarım Zirvesi’nin sponsorluğunu T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ziraat Bankası, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve TARSİM üstlendi.

T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı  ‘Türkiye Tarım Zirvesi’ne katıldı!