Enerji sektörünün tüm yönleriyle ele alındığı, Turkuvaz Medya
Grubu tarafından düzenlenen '6. Enerji ve İklim Forumu: Yeşil Yüzyıl - Bugünü ve Geleceği Tasarlamak' T.C.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Forumda
sektörün önde gelen isimleri önemli değerlendirmelerde bulunurken,
Siyaset bilimci, Yayıncı, BRENNUS Enstitüsü
Danışmanı Ulrike Reisner, Avrupa’nın enerji politikalarını eleştirerek, AB’deki
tedarik sorunlarının artmasının Türkiye gibi ülkeler için fırsat olabileceğini vurguladı.
Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe
Yazarı Dilek Güngör ve A
Para Genel Yayın Yönetmeni
Özlem Doğaner’in
açılış konuşmasıyla başlayan foruma,
ilk olarak Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Başkanı Francesco La
Camera, video konferansla
katıldı. La Camera, ‘‘Yenilenebilir
Enerji: Daha Güvenli Bir Geleceği İnşa Etmek’ başlığındaki konuşmasında,
“Yenilenebilir enerjinin, Paris Antlaşması’na uyum sağlayabilmesi için 2030 yılına kadar üç katına ve
enerji verimliliğinin ise iki katına çıkarılmasının en gerçekçi rota düzeltme eylemi olduğuna inanıyorum.
IRENA Dünya Enerji Geçişi Görünümü 2030 Raporu’na göre dünyanın yenilenebilir enerji, enerji
depolama ve yenilenebilir yakıt kullanımının yaygınlaştırılmasında önemli bir ivme kazanması gerekiyor” dedi. La Camera, şunları söyledi: “IRENA, ETAF olarak adlandırılan Enerji Geçişini Hızlandırma Finansman Platformu
gibi proje destek platformları, stratejik finansman ve yatırım desteği ile yenilenebilir enerjiye yönelik küresel geçişe ivme kazandırılmasında ön saflarda yer alıyor. ETAF,
gelişmekte olan ülkelerde yürütülen yenilenebilir enerji projelerine 5 milyar
dolar yatırım sağlamayı hedefliyor.”
Avrupa enerji diktatörü
Ardından Siyaset bilimci, Yayıncı, BRENNUS Enstitüsü Danışmanı Ulrike Reisner de,
online canlı bağlantıyla Brüksel’in enerji rejimini değerlendirdi. Reisner,
Avrupa’da siyaset alanında yıllardır enerji odaklı çalıştığını hatırlatarak, “Bugün Brüksel’in enerji politikasının karanlık
yüzüne değineceğim. Ben buna Avrupa Birliği (AB) içerisinde enerji diktatörlüğü diyorum. AB, Avrupa Konseyi ile
birlikte bir mevzuata dayanmadan, üye devletlerin egemenlik haklarına saygı göstermeden bir enerji politikası
güdüyor. Bunu yaparken hukuki bir maddeyi gösteriyor ve genel bir tekinsiz
durumdan bahsediyor” dedi. Reisner, şunları söyledi: “AB’nin aldığı tedbirler kendi
üye ülkelerinin egemenlik haklarını ihlal etmemeli. AB Konseyi ve Avrupa
Komisyonu sistematik bir şekilde ülkelerin enerji çıkarları ile ilgili
politikalarını ‘acil’
durum başlığı altında etkilemeye çalışıyor.
Özellikle Rusya’ya olan yaptırımlar AB’ye enerji girişini oldukça sınırladı. İkinci konu Yeşil
Mutabakat. Yeşil mutabakat dogmatik bir sözleşme,
ekonomik olarak son derece sorunlu ve Avrupa’daki sektöre büyük bir yük bindiriyor ve
rekabeti bozuyor. Şu anki ortam 2025’ye kadar sıfır emisyon hedefine ulaşmamızı
pek mümkün kılmıyor.”
Kontratlar yeniden gözden geçiriliyor
Karbon vergisi ve yeni uygulamaların çelik gibi sektörlerde faaliyet gösteren üreticileri de zorlayacağını belirten
Reisner, “Ekonomik rakamlara baktığımızda Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın
yeni enerji politikasının zararlarını göreceğini düşünüyoruz. AB’deki tedarik
sorunlarının artması Türkiye gibi ülkeler için fırsat olabilir. AB’de enerji
talebi artarken Rusya ile yapılan kontratlar yeniden gözden geçiriliyor. Kontratlar bozulmak
isteniyor. Bu Türkiye için
dikkatle izlenmesi ve fırsat olarak görülmesi
gereken bir alan” ifadelerini kullandı.
Yakında uçak yakıtı müjdesini vereceğiz
Özel oturumların ardından düzenlenen
‘Yeşil Dönüşüm -
Enerji Endüstrisi Dönüşümü
Nasıl Gerçekleştirilebilir?’
başlıklı panel, Sabancı Üniversitesi İstanbul Enerji ve İklim Merkezi Direktörü Bora Şekip Güray moderatörlüğünde RHG Enertürk Enerji Genel
Müdürü Alpay Beyla, Enerjisa CEO’su Murat Pınar, Zorlu Enerji CEO’su İ. Sinan
Ak, SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov
ve Smart Güneş Teknolojileri
Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ’ın
katılımıyla gerçekleştirildi.
SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, sürdürülebilir yakıtlara ilişkin,
sürdürülebilir uçak
yakıtı, jet yakıtı yerine gelecek ama şunu da unutmamamız lazım; ilk elektrikli
araçların pilinin mevcudiyeti kadar onun
büyüklüğü de önemli.
Tırlarda henüz elektrikli mekanizmalar gelişmedi. Petrokimya ürünlerinin devam
edeceğini görüyoruz”
dedi. Ibadov, şöyle konuştu: “Bir taraftan biz gelecekle ilgili karbona bağlı
olmayan ürünlerin oluşması için çalışırken öbür taraftan da mevcut talebi
karşılayacak üretimi yapmalıyız. Bugün bizim stratejimiz mevcut
yatırımlarımızı, mevcut üretimlerimizi tam gaz devam ettirmek. Uçak yakıtıyla ilgili çalışmamız devam ediyor, inşallah yakın
tarihte bunun müjdesini de vereceğiz. 140 bin tondan fazla su tasarrufu
sağladık. Yeşil dönüşüme önemli bir katkı veriyoruz.” Ibadov,
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hakkında da, “Güzel işler yapanları ödüllendiren
bir sistem. ETS’nin Türkiye’de sanayiye ve çevreye katkı sağlayacağını
düşünüyorum. Ar-Ge ve inovasyonla ETS mantığına uygun hazırlıklarımızı
sürdürüyoruz” dedi.
Elektrikli araç şarjında Avrupa’da üst sıralardayız
Enerjisa CEO’su Murat Pınar, son
yıllarda sürdürülebilirlik ve karbon ayak izinin düşürülmesinde enerji sektörünün ana aktör olduğunu söyledi. “Depremin Enerjisa’yı da çok sarstığını hatırlatan Pınar, “Şimdi şehirlerin
yeniden kurulmasından bahsediyoruz. Hatay’ın geleceği için hem trafo hem kapasite hem de
enerji nakil haklarını içeren 2
milyar lira yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yıl için 8 milyar lira yatırım planladık. Bu
yatırımlarla deprem bölgesinin
ayağa kaldırılmasını hızlandıracağız” diye konuştu. Murat Pınar, elektrikli araçlara yönelik de şöyle konuştu: “Elektrikli
araçlardaki büyüme çok konuşuluyor ama aslında elektrikli
araçlar fosil yakıtlı araçtan
daha eski. 2035’te toplam satılan araçların
yarısının elektrikli olacağını düşünüyoruz. TOGG’un gelmesi, elektrikli araçlara olan ilginin artması, bizi
elektrikli araçların
şarj cihazları noktasında Avrupa’da üst
sıralara taşıdı. Teknolojiler çok
yeni. Gelişmeler sürüyor. Bugün dünyadaki
tüm araç parkını değiştirmeye çalıştığımızda
zaten 50 yıldan bahsediyoruz. Türkiye bu anlamda şanslı. Bu alanlarda
yatırımlara devam etmek zorundayız. Bu bizim için bir seçenek değil, zorunluluk.”
2030’a kadar 2 milyar euro yatırım
Artık enerjide dönüşümün başladığını vurgulayan Zorlu
Enerji CEO’su İ. Sinan Ak da “Hızlı adımlarla ilerliyoruz. Hükümetimizin de
atmış olduğu ciddi adımlar var. 2030-35’e kadar bugüne kadar yapılanın iki katı
yatırım yapılması gerekiyor. Devlet üstüne düşen görevi
yapmış durumda. Yabancı yatırımcıların da ciddi anlamda talepleri var” dedi.
Sinan Ak, şunları söyledi:
“Önümüzdeki 2-3 yılda yenilenebilir enerji alanında ciddi anlamda bir dönüşüm görüyorum. Bunları yapmak için altyapı yeterli ama önümüzdeki dönemde yetmeyecek. Bunun bir şekilde
depolanması ve uygun saatte tüketilmesi de gündemimize gelecek. Pillerin en
büyük üreticisi şu an Çin. Bu pillerin bir şekilde Türkiye’de üretilmesi
gerekiyor. Şimdi biz de grup olarak bu alanda ciddi atılımlar yapacağız. 3 ila
5 bin megavat enerjinin devreye alınması gerekiyor. Bu önümüzdeki dönemde 10-15 bin megavata gidebilir.
Türkiye’de 5 bin megavat güneş yatırımı devam ediyor.” Ak, şöyle devam etti:
“Elektrikli araçlar
artıyor, Türkiye için bu
stratejik bir ürün. Hem Türkiye’de hem yurtdışında yatırım yapıyoruz. Şu an 12
ülke civarında ekibimiz var, orada altyapı çalışmalarına başladık. 2030 yılına kadar 2 milyar
euro civarında yatırım yapmayı hedefliyoruz.”
2 milyon adet elektrikli araç hayal
değil
RHG Enertürk Enerji Genel Müdürü Alpay
Beyla ise, yenilenebilir enerjideki hedeflerine dikkat çekti. Enerji verimliliği ve
yenilenebilir enerjide gelinen noktanın çok
iyi olduğunu belirten Beyla, şöyle devam etti: “Bugün siz Londra Borsa’sında
‘yeşil tahvil’ ihracıyla ilgili yatırımcılarla konuştuğunuzda karşılık
bulabiliyorsunuz. Yatırımcı, ülkemizin geçmiş
5 yılda, 10 yılda yaptıklarına bakıyor. Buna baktığı zaman da Türkiye’nin
ortaya koyduğu işler var. Ve yatırımcı da bunun için ne kadar uygun bir alan olduğunuzu
görüyor. Son yıllarda yapılan
yatırımlara baktığımızda tedarik tarafında da ciddi yatırımlar var. Bunun bir
kısmı yabancı ortaklarla, bir kısmı yerli kaynaklarla yapıldı. Dağıtım
şirketlerinin yükü artacak. Bu tarafta da ciddi yatırımlar bizi bekliyor.
Doğrudan yatırımlar konusunda çok ümitliyim.”
Türkiye’de 2035’in
yenilenebilir enerji için çok önemli bir dönem olduğunu kaydeden Beyla, “2 milyon
adet elektrikli araç hayal değil. Her 10 araca bir soket dediğinizde biz
Türkiye’de 200 bin adet kamuya açık şarj noktasını sağlamış olacağız. Bu da
1.5-2 milyar dolarlık bir yatırım” dedi.
Güneşte en şanslı ülkelerden biriyiz
Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ da
2016 yılında yatırım kararı aldıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Devletimiz desteklere önce güneş paneli üzerinde başladı. Biz de ilk
tesisimizi Gebze’de devreye aldık. Bizler şirketler olarak devletin verdiği yönlendirmeyle hareket ederiz. Türkiye
güneş konusunda en şanslı ülkelerden biri.
Almanya’da siz aynı panelle 1 kilovatsaat üretirken Türkiye’de 2
kilovatsaat üretiyorsunuz. 10 yılda sektörün
geldiği yer çok
iddialı. Açık ara en fazla üreteceğiniz enerji güneş. Sahip olmamız gereken tek
şey o teknolojiyi üretebilmek ve gökyüzü.
1 dolar yatırarak iki katını elde edebiliriz.”
Açılışta konuşan A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem
Doğaner, yenilenebilir enerjinin iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol
oynadığını belirterek, “Türkiye’de geldiğimiz nokta bize cesaret veriyor. Çok hızlı değişime çok hızlı adapte olan bir iş dünyamız var”
dedi. Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör de “Dünyanın en önemli gündemi enerji. Türkiye’nin
yakın gelecekte gaz ve fosil yakıtlar dışında yenilenebilir enerjide de de önemli bir yere geleceğine inanıyorum”
ifadelerini kullandı.
6. Türkiye Enerji ve İklim Forumu’na
güçlü sponsor desteği
Forumun
ana sponsorluğunu Halkbank, Kalyon Enerji, Türk Telekom, Vakıf Leasing, Ziraat
Bankası, cosponsorluğunu
Enerji SA, RHG Enertürk Enerji, Smart Güneş Teknolojileri, SOCAR Türkiye,
destek sponsorluğunu ise Akfen, BioTrend, Karakan Enerji, D&R, Epiaş,
İdefix, NaturelGaz, Orge Enerji Elektrik Taahhüt A.Ş, Papara, Shell, Zorlu
Enerji üstlendi.